Aşk Adamı – Demir Parmaklıklar Ardında Filizlenen Bir Aşk Hikâyesi

Kimi romanlar vardır; kapağını araladığınız anda sizi duyguların en derinlerine çeker. "Aşk Adamı" tam da böyle bir eser... Kireç badanalı duvarların, mavi demir kapıların ve demir parmaklıklı pencerelerin ardında geçen iki ayrı ama birbirine paralel aşk hikâyesini merkezine alan bu roman, okuyucuyu hem hüzünlendiriyor hem de umutla dolduruyor.

Hikâye, toplumun göz ardı ettiği, çoğu zaman “suçlu” damgası yiyen çocukların kaldığı yurtlarda başlıyor. Bu çocuklar, ebeveynsiz oldukları için Tanrı’nın onları daha az sevdiğini sanacak kadar yalnız… Ancak işte tam da bu yalnızlığın içinde Bahran ve Sanem’in yıllara meydan okuyan aşkı doğuyor. Öte yandan Deniz ve Doruk’un duyguları ise geçmişle yüzleşip geleceğe tutunmanın başka bir yansıması.

"Aşk Adamı", sadece bir aşk romanı değil; aynı zamanda aidiyet, terk edilmişlik, sosyal dışlanma ve sevgiye duyulan özlemin güçlü bir anlatımı. Yazar, sıradan bir aşkı değil, her satırda okuyucunun kalbine dokunan bir hayat mücadelesini kaleme almış.

Eğer toplumsal yaralara dokunan, gerçekçi ama umut dolu bir roman arıyorsanız, Aşk Adamı sizin için doğru tercih olabilir.